Egzersiz fobin mi var? Ya da egzersiz fobisi diye bir şey gerçekten var mı? Spor bilimi üzerine yüksek lisans yapan Dyt. Ecem Naz Genç sizlere açıklıyor.
Spor yapmak istiyor ama bir türlü adım atamıyor musun? Her pazartesi yeni bir başlangıç ilan edip sonra vaz mı geçiyorsun? Halka açık spor alanlarında veya spor salonuna gittiğinde herkesin sana baktığını düşünüp rahatsız mı oluyorsun? Aslında yaşadığın durumun bir nedeni ve bu nedene sebep olacak olayların da çözümü var.
Yapılan klinik çalışmalar gösteriyor ki toplumumuzda kadınlarda sosyal anksiyete kaynaklı egzersiz fobisi görülebiliyor. Yine aynı çalışmalar erkeklerin de iş veya sosyal hayatında yaşadıkları olumsuz durumların spor fobisi geliştirmesine sebep olduğunu söylüyor. Her iki cinsiyet de dikkat odağı olduğunu düşünerek endişe edebiliyor, terli görünmekten veya ter kokmaktan korkabiliyor. Aynı şekilde cinsiyet fark etmeksizin herhangi hastalığı olan bir birey de, spor esnasında hastalanabileceğini düşünerek fobi geliştirebiliyor. Özellikle şeker hastalarında yapılan bir çalışmada edinilen sonuca göre, ani hipoglisemi ataklarından korkan birey sayısının oldukça fazla olduğunu görebiliriz. Nasıl çözeriz?
1- Öncelikle endişe ve üşengeçlik kavramlarını iyice anlamamız lazım. Bazen kaygı durumu olmasa da depresif ruh hali kaynaklı hareketsizleşmeye meyillilik gözlemlenebiliyor. Ama bu anlarımızı fobimiz olmasa da var gibi anlamamamız lazım; yani fobileri üşengeçliğimizin üstünü kapatmak için kullanmamalıyız. Çünkü gerçekten herhangi bir fobik durumda vücudumuzun bize kalp çarpıntısı, mide ağrısı, terleme gibi semptomlar gösterecektir. Bu gibi bir durumda bir uzmana danışmakta fayda var.
2- Senin için doğru yere git ve soru sor. Rahat edebileceğin bir spor salonu bulana kadar gez. Önemli olan senin rahatın. Orayı bulduktan sonra soru sormaktan çekinmeyin. Spor salonlarındaki görevliler sana seve seve yardımcı olur. Sen amacını söyle, birlikte bir hedef belirleyin. Aletlerin nasıl çalıştığını göstermelerini rica et, hareketi doğru yapman sporun çok önemli bir kısmı.
3- Grup derslerini dene. Grup derslerine ilk defa gideceksen korkulu olman ve kendini rahat hissetmemen çok normal. Fakat kendi düzeyindekilerle yaptığın bir aktivite seni eğlendirdiği gibi, birlik beraberlik duygusu seni spora çok da kuvvetli bağlayabilir. Kendini daha rahat hissetmen için derse başlamadan önce antrenörünle tanış ve bu sporda henüz daha yeni olduğunu belirt.
4- Rahat giyin. Spor salonlarında vücuda yapışan kıyafetlerin çoğunlukla tercih edildiği doğru. Fakat bunun sebebi giydiğiniz kıyafetin paçalarının veya kollarının alete takılmaması için. Eğer sen vücuda yapışan kıyafetler giymek istemiyorsan, en rahat ettiğini tercih et, aletlere takılmasın emin ol, yeter.
5- Realistik hedefler koy. Bir gün çok uzun süre koşu bandında vakit geçirdiğin için vücudundan hemen cevap bekleme. Kimsenin vücudu öyle çalışmıyor, bu işin fizyolojisinde bu yok. Sen de bu sebeple kendine fazla yüklenme. Zamanla gösterdiğin çabalar meyvesini verecek, kondüsyonun artacak, enerjin yükselecek ve yorgunluğun azalacak.
6- Ya hep ya hiç demekten vazgeç. Kendine haftada 5 gün spora gideceğim dedikten sonra; bir gün işte çok yorulduğun için sporunu yarıda kesmen gerekebilir ya da bir gün arkadaşının doğum gününe gideceğin için hiç spor yapamamış bile olabilirsin. Sorun değil. Unutma, mükemmel iyinin düşmanıdır.
Dyt. Ecem Naz Genç
Commentaires